The Father (Baba) filminin Oscar’da en iyi film, en iyi erkek oyuncu (Anthony Hopkins), en iyi yardımcı kadın oyuncu (Olivia Colman), en iyi uyarlama senaryo, en iyi film kurgusu, en iyi yapım tasarımı dallarında adaylığı var. Toplam 1 saat 37 dakikalık süreye sahip olan filmin yönetmenliğini Florian Zeller yaparken senaristliğini Florian Zeller ile birlikte Christopher Hampton yaptı. Filmin oyuncu kadrosunda Anthony Hopkins, Olivia Colman, Rufus Sewell, Imogen Poots, Mark Gatiss ve Olivia Williams gibi isimler yer alıyor.

Baba, yaşlılığı ve yaşlılığın getirdiği çeşitli durumlarla başa çıkmaya çalışan bir adamın hikayesini konu ediyor. Alzheimer’ın etkilerini gün geçtikçe daha çok hisseden bu adam, bu süreçte yanında olmaya çalışan kızının tüm yardımlarını ve bakıcıyı reddeder. Hayatındaki değişen koşulları anlamaya çalışan adam bu süreçte sevdiklerinden, kendi zihninden hatta gerçekliğinden şüphe duymaya başlar.

Anthony 80 yaşında, yaramaz hatta biraz çılgın, tek başına yaşayan ve kızı Anne’nin tanıttığı bakıcıları inatla reddeden biri. Bakıcılar ile sürekli sıkıntı yaşayan babasını yanına alan Anne, babasına bakmakta haliyle zorlanıyor. Babasının yaşadığı gitgeller daha da artıp zorlaşınca yardım Anne için bir zorunluluk haline geliyor. Bakıcılar çare olmayınca, çareyi huzurevinde buluyor. Yaşadığı tüm gerçekliği günden güne yitiren Anthony, yaşadıklarına bir anlam vermekte zorlanıyor. Bazen o bile yaşadığı anın gerçek olup olmadığını sorguluyor.

Anthony Hopkins’in oyunculuğunu tüm ihtişamıyla karşımıza seren bu filmi kesinlikle çok beğendim. Alzheimer hastası yaşlı bir adamı tüm gerçekleri ile önümüze sermiş, hem de hasta olan kişinin gözünden. Anthony karakterinin yaşadığı geçmiş ve şimdiki zaman karmaşasını gerçekten izlerken hissediyoruz. Yüzündeki endişe, anlam verememe durumu her sahneye acaba bu gerçek bir an mı yoksa Anthony yine gerçeklik konusunda bir sıkıntı mı yaşıyor diye düşünmemize neden oluyor. Filmin süresi de gayet güzel, akışı sıkmıyor, sadece yaşanılan gerçek mi yoksa Anthony yine yanlış mı hatırlıyor, ve kendine farklı bir gerçeklik mi oluşturdu diye düşünüyoruz. Dramatik ama sıcak bir film The Father, şayet yakınınızda yaşlı bir birey varsa artık ona daha farklı bir gözle bakmanıza sebep olabilecek kadar sıcak.

***Çok Önemli Not!*** Kitlesel tepkiler, eleştiriler, övgü ya da sövgüler her zaman doğruyu yansıtmaz. Birçok insan hep bir ağızdan bir dizi, film ya da kitabı övdü ya da gömdü diye o işin gerçek karşılığının bu olduğu anlamına gelmez. İzlediğinizde ya da okuduğunuzda sizin de böyle hissedeceğiniz anlamına da gelmiyor. Kendi perspektifinize güvenin, bazen pek çok insanın alamadığı tadı, göremediği inceliği çok eleştirilen bir işten alabileceğimiz ihtimalini her zaman göz önünde tutmak gerekir. 🙂
