Mart sonunda Netflix kütüphanesinde yerini alan Türk yapımlarından biri “Uysallar”. Hakan Günday’ın kaleme aldığı, Onur Saylak’ın yönettiği dizi 8 bölümden oluşuyor. Başrolde ise Öner Erkan, Haluk Bilginer, Uğur Yücel ve Songül Öden gibi usta isimler yer alıyor.
Dizinin akışı boyunca pek çok sosyal mesajı ve eleştiriyi içinde barındıran Uysallar, olağan akıştaki olağandışı yaşamlara yer veriyor. En geniş özetle, plaza hayatında sıkışıp kalan, görünüşte her şeye sahip ama huzurunu kaybetmiş Oktay’ın bunalımını ve aile ilişkilerini konu ediyor Uysallar. Yaşadığı hayatta kendini bulamayan Oktay’ın, bir mektupla ailesini terk edip evden kaçmaya yeltenmesi ve bunu bile başaramamasıyla gelişen birtakım olayların yer aldığı dizi aynı zamanda “Punk” kültürüne de yer veriyor.
Kimmiş Bu “Uysallar” ?
Büyük bir şirkette mimar olan Oktay Uysal pek çok insanın özeneceği bir hayata sahiptir. Ev, araba, aile, para… Yaşadığı düzende tek eksiği kendisidir. Bunalıma giren Oktay, ailesine bir mektup bırakarak evden kaçmaya karar verir. Ancak İstanbul’un üzerine çöken yoğun sis sebebiyle uçağı rötar yapar ve ani bir şekilde bu kararından vazgeçerek evine geri döner.
Evine ve işine geri dönen Oktay’ın yolu, problemli bir müşteri olan Berhudar Bey ile cezaevi projesinde kesişir. Otoriter bir karakter olan Berhudar Bey, Oktay’ın sınırlarını epey zorlar.
Kocasının bunalımından haberi olmayan Nil Uysal ise evlilik ve çocuklar nedeniyle kariyerinden vazgeçen bir ev hanımıdır. Bu durumdan bunalan ve hayata karışmak isteyen Nil, pek çok iş başvurusunda bulunur. Ancak yaşı sebebiyle sürekli reddedilir.
Ergen bunalımları yaşayan Ege ve hırçın bir çocuk olan Ece ile iki çocuklu Uysal ailesi, Oktay’ın kontrolcü ve huysuz babası Olcay’ın da yanlarına gelmesiyle bir araya toplanırken aynı zamanda birbirlerinden bir hayli uzaklaşırlar. Yaşadığı bunalımla birlikte isyan eden Oktay, çocukluğunda kendini ait hissettiği Punk ruhuna tekrar kavuşmak ister ve part-time Punk olarak gecelerde kaybolur. Nil ise iş başvurularında edindiği arkadaş çevresi ile plaza hayatına hızlı bir giriş yapar ve yalanların girdabına kapılır.
Part-Time Punk (!)
Dizi, farklı karakterlerin perspektifinden bakarak kabul edilen ve dahil olunan sistemde kaybedilen kimliklere odaklanıyor. Her insanın biricik olan ruhu, hayalleri çoğu zaman kabul görülen düzende yok olup gidiyor. Kaybolduğunun farkına varan ve kendini arayan kişilerse derin bunalımlara giriyor.
Dahil olduğu plaza hayatında zamanla diğer plaza insanlarına benzeyerek mutluluğunu kaybeden Oktay da aslında mutlu olduğu tek anın çocukluğunda hissettiği punk ruhunda olduğunu fark eder. Ama artık çocuk değildir ve ne tam punk olabilir ne de plaza insanı. İsyan bayrağını çekmesinin ardından yarı zamanlı punk hayatına başlayan Oktay ve farklı perspektiflerde benzer kimlik bunalımlarını yaşayan Uysal ailesinin fertleri kendilerini tam bir kaosun içinde bulurlar. Dizi her karakterin kendi kaosuna odaklanırken aynı zamanda toplumsal meselelere de dikkat çekerek ufak bir sistem eleştirisi sunuyor. Punk ruhunun tekrar canlanmasını konu ederek boy boy afişlerle izleyici kitlesinin de dikkatini çeken Uysallar, çok da punk bir dizi değil. Daha ziyade cumartesi punklarını katarsise ulaştıran bir yapım bence. Hangi birimiz diziyi izledikten sonra yeter artık diyerek kapıyı çekip çıkabildi ki; haftasonu parti, pazartesi işbaşı değil mi!?
Peki Punk Kültürü Nedir?
Şimdi buraya ne yazsak yetmez. Koskoca bir kültür haline gelen Punk ve alt dalları hakkında sayfalarca yazı yazmamız gerekir. O nedenle sadece konuya açıklık getirmek için Wikipedia’dan özet bir tanımı ele alalım.
Punk kültürü, 1970’lerin ortasında ifade özgürlüğü hareketi ve isyanı olarak ortaya çıkmıştır. Kültür, sistem karşıtı müzik Punk Rock’a dayalıdır. Punk, kendi giyim tarzı, felsefesi, edebiyatı (fanzinler), dansları (punk showları) ve görselliği ile sağlam bir alt kültür oluşturmuştur. Oluşturduğu kültür popüler kültüre kaynaklık etmekle beraber kendi içinde alt kültürler de oluşturmuştur.
Kaynak: 1
Karaköy’de “Uysallar” Evreni: Tornistanbul
Mart ayından itibaren büyük şehirlerdeki büyük reklam panolarında bir şekilde Uysallar afişine maruz kalmayanımız yoktur. Dizinin pr’ı bence son derece iyi yapılmış. Tanıtımların haricinde güzel bir transmedya örneği olduğunu düşündüğüm bir de mekan hazırlanmış. Karaköy’de bulunan üç katlı mekanda Uysallar evrenini deneyimleyebilirsiniz. 10 Nisan’a kadar ziyaret edilebilecek olan mekan aynı zamanda ücretsiz. Mekan ile ilgili daha detaylı bilgi için ilgili yazımıza bekleriz 🙂