Türkiye’nin en uzun trekking rotalarından biri olan Likya Yolu her yıl yerli ve yabancı binlerce trekking severi ağırlıyor. Fethiye’den başlayıp Antalya’nın Beldibi beldesine kadar uzanan bu yol, ismini antik zamanda bölgede yaşamış Likya Uygarlığı’ndan alıyor. Yeşilin ve mavinin buluştuğu muhteşem doğanın arasında gizlenmiş antik kentleriyle mutlaka görülmesi gereken bir rota. İlk olarak 1999’da, İngiliz turist Kate Clow tarafından yürünen Likya Yolu, yürüyüşçülere orta zorluk derecesinde bir yürüyüş deneyimi sunuyor. Kırmızı beyaz işaretlerle haritalandırılan Likya Yolu, gerekli ilk yardım önlemlerinin de alınmasıyla birlikte gayet güvenli bir rota.
Uzun İnce Bir Yolda Yürüyoruz Gündüz Gece
Her ne kadar Türkiye’nin en turistik bölgesinde bulunan bir yürüyüş rotası olsa da, Likya Yolu turistik bir yürüyüş rotası sayılmaz. Rota boyunca pek çok antik kenti ve saklı kalmış koyları ziyaret etme imkanı bulabilirsiniz fakat yaklaşık 550 kilometre sürecek uzun bir yolu göze almalısınız. Aşılması gereken kayalık tırmanışların, dar patikaların ve dik inişlerin bulunduğu, idman gerektiren bir rotaya sahip. Bu nedenle parkurlara bölerek yürüyüşünüzü tamamlamanız gerekiyor. Likya Yolu üzerinde kamp alanları, oteller, pansiyonlar ve bungalovların bulunduğu çokça konaklama imkanını mevcut. Tüm rotayı 45 günde bitiren de var 25 günde bitiren de. Bir günde kaç kilometre yürüyebileceğiniz idman durumunuza göre farklılık gösterebilir fakat bizim tavsiyemiz geç olsun güç olmasın. Yorulduğunuz anlarda dinlenerek, gücünüzü toplayarak, keyif alarak yürüyüşünüzü tamamlamanız elbette daha iyi olacaktır. Fazla yorgunluk dikkat eksikliğine ve ciddi sakatlanmalara neden olabilir bizden söylemesi…
Peki Likya Yolu Hangi Noktalardan Geçiyor?
Likya Yolu yaklaşık 550 kilometre süren uzun bir yol. Bu nedenle rotayı tamamlamak hem uzun zaman alıyor hem de çok yorucu olabiliyor. Rotanın tamamını yürümek yerine kendinize uygun olan zorluk derecesinde daha kısa bir rota oluşturabilirsiniz. Yol tamamıyla muhteşem bir rotayken Likya Yolu’nun bir kısmını görmek bile unutulmayacak bir deneyim. Likya Yolu’nun tamamını yürümek hedefinizse eğer, yürüyüşünüzü parkurlara bölerek kalacağınız noktaları önceden planlayabilirsiniz. Peki hangi noktalardan geçiyor Likya Yolu?
- Ovacık
- Faralya
- Kabak
- Alınca
- Bel
- Gavurdağı
- Xanthos
- Kınık
- Akbel
- Patara
- Kalkan
- Sarıbelen
- Gökçeören
- Çukurbağ
- Kaş
- Liman Ağızı
- Boğazıcık
- Üçağız
- Çayağız
- Myra
- Finike
- Karaöz
- Adrasan
- Çıralı
- Tekirova
- Roman Bridge
- Göynük Yayla
- Göynük
- Hisarçandır
- Çitdibi
- Geyikbayırı
Likya Yolu’nda Nereler Görülmeli?
Muhteşem doğasının yanı sıra etkileyici antik kentlerle karşılaşacağınız Likya Yolu boyunca Fethiye, Kaş, Finike, Kalkan, Adrasan ve Kekova gibi pek çok önemli turizm merkezinde mola verebilirsin. Yolculuk esnasında ufak molalar vererek Ölüdeniz, Patara, Olimpos ve Adrasan Koyu gibi noktalarda Akdeniz’in masmavi ılık sularında dinlenebilirsiniz.
Eğer antik kalıntılar ilginizi çekiyorsa 20’den fazla antik kentin bulunduğu bu rota tam size göre. Rota üzerinde Kayaköy, Phaselis, Simena, Myra ve Xanthos gibi pek çok antik kent bulunuyor. Ayrıca “2007 Yılının En İyi Manzarası” seçilen Gelidonya Feneri de yol boyunca görebileceğin en etkileyici yerlerden biri. Yürüyüşçülerin gözdesi olan Likya Yolu aynı zamanda eşsiz doğasıyla doğa fotoğrafçılığıyla ilgilenenler için de ilgi çekici noktalara ev sahipliği yapıyor.
Yazın yüksek derecelere ulaşan hava sıcaklığı nedeniyle son derece zorlayıcı bir yürüyüş rotası Likya Yolu. Kışın ise zorlu hava şartları nedeniyle tehlikenin artacağı yamaçlara sahip olduğu için Likya Yolu yürüyüşü için en uygun mevsim ilkbahar ve sonbahar. Ilık hava eşliğinde doğanın ve yürüyüşün tadını çıkarabilirsiniz. Aynı zamanda Akdeniz’de suyun erken ısınıp geç soğuması nedeniyle denize de rahatlıkla girip eşsiz bir deneyim yaşayabilirsiniz. İmkanınız olduğu takdirde mutlaka deneyimlemeniz gereken bir rota. Likya Yolu’ndan manzaralarla hazırladığım aşağıdaki videoyu izlemeden yola çıkmayın 🙂 Yolunuz açık olsun!
Bonus Not
Doğa yürüyüşlerine ve dağcılığa ilgi duyuyorsanız İstanbul Doğa Sporları Kulübü‘nü ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Tamamen gönüllülük esasına dayalı kolektif bir kulüp olan İstanbul Doğa’da, gönüllü etkinlik sorumlularıyla birlikte hem İstanbul içinde hem de İstanbul dışında çeşitli doğa sporu etkinliklerine katılabilirsiniz. Etkinliklere https://www.istanbuldoga.net/ web adresinden ulaşabilirsiniz. Şimdiden iyi eğlenceler!
