Tüm Zamanların En Sevilen Filmlerinden “Titanik” Hakkında Beş Gerçek

James Cameron’un unutulmaz eserlerinden Titanik’e dair hikayeler anlatmakla bitmiyor. Filmin vizyona girdiği tarihten bu yana 22 yıl geçse de ne izlemekten vazgeçiyoruz ne de hakkında konuşmaktan. 15 Nisan 1912 sabahı, karadan sadece 400 mil uzakta ve hareket ettikten dört gün sonra, aralarında müzisyenler olan 1.500’den fazla kişi öldü. Geçen yüzyılın en tanınmış trajedilerinden biridir Titanik.

Gerçek Titanik Gemisinden Bile Daha Maliyetliydi

Titanik filmi tüm dünyada gişe rekorları kırarak yapımcılarına 2 milyar dolardan fazla para kazandırmıştır. Bunun yanında filme harcanan para da o güne kadar yapılmış en pahalı film bütçesiydi. 200 milyon dolara yapılan film, gerçek Titanik gemisinden bile daha maliyetliydi. 

Müzisyenler Kurgu Değildi

Filmde gemi batana kadar insanları sakinleştirmek için keman çalan müzisyenler senaryoya eklenen kurgusal bir şey değil. Gerçek Titanik kazasında da müzisyenler aynısını yaptı ve hiç biri kurtulamadı. Ama talihe bakın ki müzisyenlerin kıyafetlerini tasarlayan firma kazadan sonra ailelerine fatura gönderip kıyafetlerin ücretini talep etti. 

Gemide Köpekler De Vardı

Titanik felaketinden sonra denizde bulunan canlılar sadece insanlar değildi. Kazadan kurtulan 3 köpek de vardı. Cameron onlara ithafen hayvanların da kendilerini kurtarmaya çalıştıkları sahneler çekse de sonradan bu sahneleri kesmeyi tercih etti.

Doğaçlama Bazen İyidir

Filmde Jack’in kollarını açarak okyanusa doğru haykırıp “ ben dünyanın kralıyım” demesi tamamen doğaçlama bir replikti. Leonardo di Caprio’nun senaryoda olmadığı halde söylediği bu replik, hem filmin en akılda kalan sözlerinden biri oldu, hem de Amerikan Film Enstitüsü tarafından tüm zamanların en iyi 100 film repliğinden biri seçildi.

30 Saniye Erken Fark Edilseydi…

Geminin çarptığı buz dağı eğer 30 saniye önce fark edilebilseydi belki de feci kaza yaşanmayacaktı. Tanrının bile batıramayacağı sağlamlıkta yapıldığı düşünülen gemi, maalesef sadece 30 saniyelik bir kayıpla dev buz dağına çarptı ve geride feci bir enkazla binlerce acı hikaye kaldı. Saatlerin, dakikaların hatta saniyelerin bile çok önemli olduğu hayat çizgisinde tüm çabalara rağmen kaderin önüne geçilemiyor. Buz dağı 30 saniye önce fark edilseydi ve bu kaza hiç yaşanmamış olsaydı neler olacaktı hiç kimse hiçbir zaman bilemeyecek.

kaynak: 1

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir